Sazan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sazan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Sazan avı teknikleri - Sazan avı nasıl yapılır?

Bu yazımızda sizlere

sazan avı teknikleri

sazan avı nasıl yapılır

sazan yemi hazırlama

hakkında bilgiler vereceğim..



Balık avcılığında Sazan avı önemli bir yer tutar. Tatlı suda balık avcılığının beklide en çok emek
ve zahmet harcanan en komplike avlarından biridir sazan avı. Hedef balığınız
sazan ise gerçekten emek harcamayı göze almışsınız demektir. Sazanın avcılığı
diğer balık türlerine nazaran daha fazla dikkat özen ve özveri gerektirir. Zira
sazanı avlamak balık tuttuğunuz yerin yani gölün, ırmağın, derenin, barajın,
göletin yapısı, genişliği, akış hızı, dalga boyu, suyun sıcaklığı, hava basıncı,
rüzgarın kuvveti, günün saati, gece, gündüz faktörü, balık tuttuğunuz yerin
çevre şartları, yağışlar gibi faktörler sazanların yemlenme düzenini anında
değiştirecek ve sizi bilindik yöntemlerin dışına çıkmak zorunda bırakacaktır. Bu
yönüyle sazan avcılığı işte bu yüzden içinde çok fazla kombinasyon barındırır.
Sanıldığı gibi ya da diğer balık türlerinin avcılığında olduğu gibi sazan
avcılığında belli kalıplar her zaman işe yaramıyor. Bizim bu noktada dikkat
etmemiz gereken en önemli husus sazan avcılığında sazan avı tekniklerini öğrenmekten
ziyade öğrendiğimiz sazan avı tekniklerini hangi şartlarda hangi zamanlarda
nasıl kullanmamız gerektiği olacaktır. Benim de anlatmak istediğim sazan avı
tekniklerini öğrenirken şartları göz önünde bulundurmanın bizim için ne kadar
faydalı olacağının önemidir. Sazan avında hangi tekniği kullanacağımız sazanın
neyi sevdiği hangi yemi daha çok beğendiğinden ziyade sanırım ilk önce hesap
etmemiz gereken konu avlağın şartlarıdır. Her avlakta her zaman aynı sazan avı
tekniğini kullanmamız olanaksızdır. Bu yüzden boili gibi sistemler trofe avını
her zaman kolaylaştırabilen Sazan Avlama Teknikleri olmaktan uzaklaşabiliyor. Düşünün ki bir
avlaktasınız ve trofe sazanların göbek attığı bir nokta tespit ettiniz;
sazanların bu yerde boili ile yakalanabilmesi için gerekli şartımız taban
yapısının düzgün olması gerekmektedir. çalı çırpı kayalık, orman misali otluk
kamışlık diz boyu tortu ve milekli yerlerde çaresizce izlemekle yetinmek
zorunda kalırsınız ki iç sularımızda avlakların büyük bir bölümü neredeyse bu
şekildedir. Tv programlarında Avrupa’da boili ile sazan avlayanları iç çekerek
izlediğinizi biliyorum fakat Türkiye şartlarında o sistemler için hazırlanmış
özel havuzların olmadığını belirtmek isterim. Evet o izlediğiniz yayınlar
çeşitli ürünlerin sponsorluğunda yapılan aslında sazandan önce sazan avcısını
yakalayan usta balıkçılardır. Bu adamların mesleği sazandan çok sazan avcısı
yakalamaktır. Benim kişisel kanaatim edindiğim tecrübelere dayanarak böyledir.
Neden böyle düşündüğüm konusuna gelecek olursak; sanıldığı gibi aynalı sazan ya
da pullu sazan sadece dipten beslenen balıklar değildir. İnsanlarda bu kanaati
oluşturan yani sazan balıklarının dipten beslendiği kanaatini pekiştiren yine bu
viral reklamlardır. Adamlar ürününü satabilmek ki sadece sazan matı ufak bir
servet. Hele o cezbedici kokular sazan çadırları elektronik ziller alarmlar
kamış ayakları konusuna hiç girmeyeceğim bile. Ki bir de sazan avına çıkmak için
bu kadar para harcamanın profesyonellik olduğundan dem vurmaları yok mu
gerçekten komik geliyor bana. Minik salvolarla sizin algınızı nasıl manipüle
ettiklerine bir örnek vermem gerekirse sazan balığının yemini sadece kokuyla
bulup rejimini ona düzenliyormuş gibi boili hazırlarken çeşitli esanslara vurgu
yaparak sizi o yöne kanalize ediyorlar. Hal bu ki kazın ayağı öyle değil.
Sazanlar hem görsel hem duyusal olarak yiyecek kaynaklarına duyarlılık
gösterirler. Bu yemin sadece kokusu değil aksiyon ve görünümünün de önemli
olduğu anlamına gelir. Bu noktada iğnemizin ucundaki mısırı hareket ettirip
aksiyon mu sağlayacağız tabii ki de hayır. Yalnız nasıl göründüğü konusunda
yapmanız gereken şeyler olacak. Sazan avında beklide dikkat edilmesi gerekli en
hususlardan biri yem olarak kullandığımız şeyin olta iğnesi üzerinde nasıl
durduğudur. Bu yüzden olta takımlarınızı hazırlarken malzeme seçiminiz sizin
sazan avı tekniğinizi değiştirip geliştirmeye yönelik geniş çaplı kullanıma
yönelik ürünler olmalıdır. Mesela piyasada sazan avı için üretilen
iğne ve misinaları hop diye dur şu olta düzeneğimi değiştireyim birde öyle
şansımı deneyeyim ayrıcalığı sunmaz. O ürünler sadece o amaca yönelik
kullanılması için özel üretilmiş pekte verimli sayılmayan ki bu kişiye göre
değişir ürünlerdir. Çevremde bakıyorum bazı amatör sazan avcıları hep bu popüler
yeni sistemlere para harcayıp günlerce kamp kurup bir iki trofe sazan avlamayı
büyük bir başarı olarak görüyor. Kimi benim gibi avcılar ise part time günü
birlik sazan avı yapıp büyük bir farkla hepsinin toplamından daha fazla verim
alabiliyor. Burada anlatmak istediğim benim ne kadar usta bir sazan avcısı
olduğum değildir bu konu yanlış anlaşılmasın. Söylemek istediğim şey size
verilenlerle yetinmeyin kendinizi yeni sazan avı teknikleri,
taktikleri ve stratejiler konusunda geliştirin ve geliştirmeye açık olundur.
Burada düşebileceğiniz en büyük yanılgı sazan balığının tek bir teknikle avının
mümkün ya da verimli olacağı kanısıdır ki bu yanlıştır sizi gelişim konusunda
cılız gözlem konusunda zayıf bırakır. Tek bir sazan avı tekniğinde başarılı
olmak diğer sazan avı tekniklerinin verimi konusunda sizi meraka ve şüpheye
itmez. Sazan avcılığında teknikler geliştirmek için merak şüphe gözlem olmazsa
olmaz tecrübe kaynaklarıdır bu kaynağı av heyecanımız ve motivasyonumuz kadar
üst seviyede tutmak için sürekli araştırmalar ve gözlemler yapmamız
gerekmektedir. Ancak bu şekilde sazan avcılığı ve teknikleri konusunda tecrübe
sahibi olup bilgi birikimimizi üst noktalara taşıma imkanımız olur. Ama
araştırma yaparken algılarınızı ciddi, ciddi açık tutun. Zira ben arada bir göz
gezdirdiğim balıkçı forumlarında şunu gördüm. Tatlı su balık avcılığı konusunda
acayip bir bilgi kirliliği var. Belki de hayatında hiçbir dereye göle ırmağa
baraja olta atmamış tuzlu su balıkçıları belki iyi niyetle ama hemen her hususta
yanlış kanaatlerini dile getiriyorlar. Tatlı su balık avcılığı ile tuzlu su
balık avcılığı mıknatısın ters iki kutbu gibi terstir. Hayatı denizle yoğurulmuş
deniz için emek sarfetmiş tecrübe kazanmış başarılı teknikler geliştirmiş ve
nispeten denizde amatör olarak balık avcılığında kendini nirvanaya taşımış olmak
tatlı su balıkçılığını anlamaya ve yorumlamaya asla yetmez. Bu Amerikan futbolu
ile Avrupa futbolunun arasındaki farka benzer özünde ikisi de futboldur lakin
pratikte birbiriyle hiç alakası olmayan hiçbir kuralı birbirine benzemeyen iki
farklı şeydir. İşte bu yüzden bilgi edinirken kaynaklarımızı tekrar, tekrar
mantık süzgecinden geçirmemiz başarılı adımlar atabilmemiz için önemli
kurallardan bir tanesidir. Teorik olarak edindiğimiz bilgilerin pratikte
uygulanabilirliği ekstrem şeyler olmamak kaydıyla, başarı oranını test edip
gözlemlemek bize tecrübe olarak geri dönecektir. Tecrübenin her türlüsü negatif
yada pozitif sonuçları olmasının bir önemi yok her biri bizim için bir
kazanımdır. Asıl konumuza dönecek olursak, bizim için en büyük handikap sazanın
yem çeşitliliğidir işte bu nokta herkesin kafasının karışmasına ve muhalefet
yaratmasına neden olan sazan yem çeşitleridir. Sazan omnivor yani hepçil bir balık olduğu için
yenebilecek her şeyle beslenir. Tabandan yüzeyden ne bulursa mideye indirme
potansiyeli olan bir balıktır aynalı sazan. Sazanın menüsünün bu kadar geniş
olması Sazan yemi nasıl hazırlanır sorusunu gündemden hiç düşürmüyor. Sazan yemi
hazırlamak kafamızı karıştıracak birçok varyasyon içerse de bunu lehimize
çevirmek için gözlem yeteneğimizi kullanmamız bu konuda bizi tecrübeli birer
sazan avcısı haline getirecek önemli bir noktadır.
Sazan Yemi Hazırlamada
kabiliyet ve kazanmamız için kendi içgüdülerimizden ziyade sazanın içgüdü
mekanizmasının nasıl işlediğini çözmekle doğru orantılıdır. Sazan avı yaparken
yemleme yaptığımızda ters yemleme yani kullandığımız yem ile yemleme yaptığımız
yemin farklı olması daha verimli bir av yapmamıza olanak tanır. Yani burada ufak
bir dikkat bize sazanların bulundukları ortamda dikkat çeken nadir bulunan
yemleri tercih ettiğinin ipucunu veriyor. Tabi ki bu varsayım olmakla birlikte
denenip gözlemlenip üzerine yeni tecrübeler katarak daha sağlıklı sonuçlar ve
veriler elde etmemizi sağlayacak ufak püf noktalarıdır. Kendimizi kesinlikle
hiçbir koşulda bu işin kuralı budur diye şartlandırmamamız gerekmekte. Sürekli
gözlem ve deneyime dayalı tecrübe bize sazan avcılığının bir sonraki basamağına
yükseltecektir. Her zaman üzerine koyarak ve test ederek ilerlemekte fayda
vardır. Sazanların beslenme zamanları gibi handikaplar bazen bizim deneyimlemek
istediğimiz varyasyonu bazen başarısızmış gibi algılamamıza neden olabilir o
yüzden sabırla ve ısrarla yemlerimizi işe yaramadığını düşünüp kaldırıp kenara
atmamak gerekiyor. Sazan avına çıktığımızda yanımıza kendi yaptığımız ve
içeriğini not tuttuğumuz birkaç çeşit yemi belirli aralıklarla sürekli deneyip
zaman ve vuruş istatistiğini hava şartlarını not etmemiz bir sonraki avımız için
sazan avında nasıl yemler kullanılır sorusunu biraz olsun kafamızda
şekillendirecek stratejik bir noktadır. Her vuruş aldığımız yem her zaman iş
yapar demek olmadığını uzun vadede tuttuğumuz bu istatistiki veriler bize
zamanla öğretecek ne zaman hangi yemi kullanmamız gerektiği hususunda da değerli
fikirler verecek ayrıntılardır. Daha açık bir dille ifade etmem gerekirse sazan
için her avlak, yılın her bir başka günü, günün her bir saati, farklı yemlere
farklı tepkiler göstermesini sağlayan sazanların doğal yaşam döngüleri ile doğru
orantılı etkenlerdir. Bu etkenleri tanımlayıp genellemek hiçbir zaman hiçbir
sazan avcısının yapabileceği bir şey değildir. Zira aynalı sazanlar her avlakta
farklı rejime sahip olup doğal yaşam döngülerini bulundukları şartların durumuna
göre ayarlarlar. Bu noktada bir sazan bol proteinli canlı yeme sahip avlakta
bakliyat türü yemlere aç kurt gibi saldırırken çorak kumlu ve sadece bitkisel
yiyeceklere talim ettiği göllerde proteinli yemlere daha çok sonuç vermekte.
Burada üzerimize düşen ve dikkat etmemiz gereken avlağının sazan için
oluşturduğu koşulları iyi gözlemleyebilmektir. Bir avlakta başarılı olan ve iyi
sonuçlar aldığımız yemimizden her avlakta sonuç alamamamızın temel nedeni bunun
gibi dış faktörlerdir. O yüzden sazan avı tekniğimizi geliştirmek için
tuttuğumuz her bir istatistiği avlaklara göre kategoriler halinde düzenleyip
yeterli düzeyde veri elde ettiğimizde bu sonuçları birbirleriyle karşılaştırmak
bize ortak bir nokta bulmamız için kapı aralayacaktır. Uzun lafın kısası
sazanları çözmek için denizden daha derin bir bilgi birikimi ve tecrübeye sahip
olmamız gerekmektedir. Sazan avında yer seçimi yem seçimi kadar önemlidir bu da
strateji ve teknik geliştirirken bize dikkat etmemiz gereken yeni sorunlar ve
çözülmesi gereken problemleri birlikte getirir. Tabii ki bu sorun diye
tanımladığım şey aslında sorun değil sazanın avını verimli ve mümkün kılabilecek
detayların tecrübe ve deneyimle sağlanabilecek istatistiğidir. Her bir
istatistik bizi sazanların yaşam döngülerini anlamamız için bizi farklı çareler
üretmeye itecek taktiksel analizlerdir. Sazan avında zaman mekan ve yem
döngülerinin oluşturduğu kaosun içinde çeşitli varyasyonlarla hazırlayacağımız
olta takımlarımız bu işe daha başka bir boyut kazandıracaktır. Bir sonraki
yazımda sizlere sazan avında istatistiksel olarak verim alınabilen her avlakta
benzer sonuçlar alınabilecek yemlerin içeriği ve hazırlanışı hakkında detaylı
bilgiler verip bu yemlerin sazan avımızda yer seçimimizde etkilerinin nasıl
olacağı hakkında bilgiler vereceğim. Bol balıklı günler herkese kısmetli avlar
dilerim.




Benzer Aramalar:
sazan yemi hazırlama
aynalı sazan yemleri
sazan avı nasıl yapılır
sazan avı teknikleri video
aynalı sazan avı teknikleri
aynalı sazan yemleri
boili hazırlama videosu
boili nasıl yapılır
gece sazan avı
sazan avı zamanı
sazan avı videoları
aynalı sazan avı
aynalı sazan oltası
sazan nasıl avlanır
sazan avı videosu

Sazan Nasıl Pişirilir - Fırında Sazan Balığı Pişirme Yöntemi.

Sazan Nasıl Pişirilir?

Sazan balığı pişirme yöntemleri

Fırında sazan nasıl pişirilir


Sazan balığı tatlı suyun en kılçıklı yağsız ve kimine göre leziz kimine göre
tadı tuzu olmayan garabet bir balıktır. Ama sazan avcılığı belki de sportif balıkçılıkta
en çok emek isteyen en çok zevk veren avcılıktır. Avcılığı bu kadar leziz olan balığın
nasıl olurda eti lezzetsiz olur? Belki de yanlış pişiriyoruz ya da pişiremiyoruzdur..

Yazımızda sazan balığının etinin yağsız ve yavan oluşundan dem vurmuştuk işte bu noktada bizim
sazanı nasıl pişirmemiz konusunda fikir verecek husus budur.

sazanların ızgarada pişirilmesi zaten yağsız ve yavan olan etini tamamı ile kayış gibi sert ve lezzetsiz
olmasına neden olur. o yüzden sazanın makul şartlarda biraz olsun lezzetli bir şekilde pişirmek için
ya tavada ya da fırında pişirilmesi gerekir.

sazan balığının aynalı sazan yada pullu sazan olduğu fark etmez temizlerken derisinin yüzülmesi
gerekmektedir. çünkü sazanın derisi oldukça kalın ve kokusu da hiç hoş değildir. bu yüzden sazanları
derisiyle pişirmek sazanın tadını bozacağı gibi ağzımızda hiçte hoş bir tat bırakmayacaktır.

temizleyip derisini yüzdüğümüz sazandan fileto
halinde parçalar çıkarmak gerekir.
sazanda bulunan omurda çok sağlam olmadığı için sazanın kılçıklarından ayırarak fileto yapılması
çok zor hatta imkansızdır. sazanı yüzdükten sonra kılçıklarını ayırmaya çalışmak bütün günümüzü
alabilir. bu yüzden kılçıklarını üzerinde bırakmak ve sazandaki kılçıkları ayıklama işini pişirdikten sonra
yapmamız daha iyi bir seçenektir.

fileto haline getirdiğimiz sazan balığımızı mısır ununa bulayıp fritözde pişirmek belki de sazanı en yenilebilir
halde pişirmenin ve lezzetini biraz olsun almamızın en iyi yoludur.
bu şekilde pişireceğimiz bir sazan, levrek ile kapışır tabi ki damak tadı kişiye göre değişse de bu göreceli
iddia birçok kişi tarafından iddia edilmektedir.
eğer sazanı fırında pişireceksek tepsiyi iyi bi şekilde yağlamamız gerekiyor. yağsız olan sazan eti tepsimizi
yağlamadığımız takdirde hemen yapışacak ve zaten yağsız bir şekilde yağsız bir balık eti pişirdiğimiz için
oldukça lezzetsiz olacaktır. o yüzden sazan balığını fırında pişirirken bol yağdan kaçınmayın. fırından
pişen sazanımızı çıkardıktan sonra kağıt havluya yatırıp fazla yağları kağıt havlunun emmesini sağlamak,
sazanımızın makul düzeyde yağlı ve yenilebilir olmasını sağlar. bu yüzden bol yağda pişirdiğimiz sazanımızdan
fazla yağları emmesi için kağıt havlu kullanmak gerekir.

ola ki gölün başında acıktık ve yanımızda sazan balığını pişirmek için hiç bir techizatımız yok peki bu durumda
sazanlarımızı pişirmeyelim mi?
tabi ki de sazanın kızartma ve fırında olduğu kadar ızgarası fazla makul olmasa da, kendi çapında lezzetli sayılır.
ama sazanları ızgara pişirirken dikkat edilmesi gereken püf noktası vardır.
ızgarasını yapacak olduğumuz sazanlardan temizlerken derisini yüzmemek eğer ızgarasını yapacaksak akıllıca bir davranış
olacaktır. zaten daha önce belirttiğimiz gibi yağsız bir balıktır o yüzden eğer pişirirken yağ kullanmayacaksak
derisini yüzmeyerek ızgara üzerinde sertleşip yumuşaklığını korumuş oluruz.
sazanın kalın derisi ızgarada bir nevi fırın görevi görecek ve içini çekerek pişmesini sağlayacaktır.
bu noktada eğer daha çabuk pişsin diye sazanın derisine kesikler ve çizikler atarsanız üzerindeki deri
koruyucu olmayacak nem kaybederek pişecek ve sazanımız yavan ve kuru olacaktır. bu yüzden sazanı eğer ızgarada yapıyorsak
serisini yüzmeden ve derisine çizik atmadan pişimemizin daha uygun olacağını belirtmem gerekir.
sazanlarımızın çok daha fazla varyasyon ile pişirilmesi mümkün olsa da avcılığı pek keyifli ama etinin tadı pekte o kadar leziz
olmayan bu balığı yakaladıktan sonra onu tekrar yaşam alanına özgürce dolaşması için bırakmak bence hepsinden daha lezizdir.
afiyet olsun




Alakalı aramalar:
sazan balığı nasıl pişirilir sazan balığı özellikleri sazan balığı nasıl avlanır sazan balığı yemi
fırında sazan balığı nasıl pişirilir sazan balığı nasıl temizlenir sazan avı nasıl yapılır sazan balığı yetiştiriciliği







Sazan Yemleme Yöntemleri

Sazan avında yemlemenin önemi

Sazan Nasıl yemlenmeli?

Sazan Yemi Hazırlama ve doğal yemleme


Sazan avında yemleme, performans sağlayabileceğiniz avlarınızın olmazsa olmazlarındandır. Sazan avcılığında av bölgesini yemlemek sazan balığını bölgeye çekmek için çok önemli bir gereksinimdir. Peki bu sazan balığını hangi yemle ve nasıl yemlememiz gerekiyor bu konu üzerinde biraz kafa yormamlıyız. Genel itibari ile aynalı ve pullu sazanların yemlenme şekli günün belli periyotlarında gerçekleşir. bu saatler dışında kalan zamanlarda sazan balıkları genellikle istiraat yada gezinti durumunda olup yemlenmeyi daha seyrek yaparlar. sazanın yemlenmediği saatlerde sazanların iştahını kabartıp yemlenmeye teşvik edecek bazı cezbediciler bulunsada ne yazık ki cep yakan türde vede fazla etkili olmuyor. Biz sazanı yemlemeyi daha etkili ve ekonomik nasıl yaparız onu anlatmak istiyorum. Bilindiği üzere sazan balıkları omnivor yani hepçil balıklardır. yani hem otobur hemde etoburlardır. sazanlar için genel olarak hayır diyemedikleri en önemli yiyecek çeşidi proteini bol olan yemlerdir lakin proteini bol olan doğal yemlerin kokusunun keskin olmaması sazanları bölgereye çekmekte fazla etkili olmaması yüzünden bizi çeşitli cezbedicilere yönlendirmektedir. vanilya anason yağı soya yağı ve unu gibi keskin kokulu cezbediciler zaman zaman işe yarıyor olsa dahi her zaman randıman ve kesin sonuç veren yöntemler değillerdir zira bu saydıklarım her sazancı tarafından artık olmazsa olmaz olarak kullanılsa da verimli olmayan bir yöntemdir. dağınık halde gezen sazanları avladığınız bölgeye en hızlı şekilde toplamanın yöntemi aslında oldukça basit bir püf noktasıdır. burada dikkat edilmesi gereken avlağın etkilendiği çevresel faktörlerin iyi gözlemlenebilmesidir. avlağı besleyen su yataklarının taşıdığı besinleri sazanlar açısından değerlendirecek olursak bu faktörler aslında hepimizin malumu olan ama ne hikmetse dikkate almadığımız şeylerdir. evet sazanlara dışardan besin sağlayan su yataklarında genellikle büyük ve küçük baş hayvan gübreleri ve bu gübrelerin içinde bulunan tam olarak sindirilmemiş arpa saman ve hayvan küspesi artıklarıdır. Sazan için bu besinler neredeyse doğal ortamının bir parçasıdır çünkü şehir dışında kalan hemen hemen bütün baraj ve göllerin çevresinde hayvancılık yapılıyor olması ve sazanların bundan kaçınılmaz olarak etkilenmesi aslında bizim için en önemli ipucudur. Sazanları huylandırmadan acaba bu aromayı sever mi sevmezmi endişesi taşımadan bölgeye toplayacak belkide en etkili yöntem yemlemede hayvan gübresi kullanmakltır. tabiki bunu direk hayvan gübresini yem sapanına koyarak yapmayacaz. tabikidebu da işe yarar fakat bunu en etkili kullanma yöntemi birazcık emek harcamanıza bağlı. şimdi anlatacağım basit ve ucuz maliyetli yemi yapmamız için öncelikle bize büyükbaş hayvan gübresi ve bi kova dolusu arpa gerekiyor. arpa bakliyatçılardan felan çok ucuza temin edebileceğiniz bir şey ve bize gerekli malzememizin hepsi bu kadar. lafı çok uzatmadan yemin nasıl yapılacağını anlatıyorum. öncelikle büyükbaş hayvan gübresinin ne kadar keskin kokulu bir şey olduğunu hepimiz biliriz bu kokuyu yem olarak kullanacağımız arpaya zerketmenin en iyi yolu şerbetlemedir. ağzı kapaklı bir kovanın içine yarıya kadar gübre doldurup suyla kovayı tamamlıyoruz ve yarı yarıya gübre ve su koyduğumuz bu kovayı bgirkaç gün bekletiyoruz. beklettiğimiz bu karışımdan suyu süzüp alıyoruz ve arpalarımızı bu süzdüğümüz suya kavanozlara koyarak en az iki gün bekletiyoruz. şerbette beklettiğimiz bu arpalar hayvan gübresinin o keskin kokusunu tamamen emerek sazan için yadırganmayan tanıdık ve huylanmayacakları bir kokuya sahip oluyor. birinci dereceden doğal besin kaynağı ve kokusu olduğu için zaten yemlediğiniz alana etraftaki bütün sazanların akın etmemesi için artık hiç bir sebep kalmıyor.






Benzer Aramalar:
sazan yemi
sazan avında yemleme
sazan yeminin yapılışı
sazan yemi malzemeleri
sazan avı kullanılan yemler

Şamandıralı olta ile sazan avı teknikleri

Aynalı Sazan Avlama Teknikleri

Pullu Sazan Nasıl Yakalanır

Şamandıralı olta ile sazan avı ayrıntılı bilgi


Bu yazımızda sizlere şamandıralı olta ile sazan avının inceliklerini detaylarını
değişik varyasyon ve farklı sazan avı tekniklerinden bahsedeceğim. Daha önceki
yazımda sizlere detaylı anlatımını yaptığım Şamandıralı olta nasıl yapılır
başlıklı konumuzda bahsettiğim. Şamandıralı oltalarla sazan avının üçlü dip
oltası veya boili gibi sistemlerle yapılan sazan avlarından avantajlı ve
dezavantajlı yönlerini tecrübe edindiğim kadarıyla yanlış bilinen hususlarıda
aydınlatmak istiyorum. Öncelikle şamandıralı oltalarla yaptığımız Sazan
avlarının beklemeli avlara nazaran daha fazla heyecan aksiyon içerdiğini ve
oldukça fazla hareket gerektirdiğini bu avlanma yöntemine başlamadan önce
bilmeniz gereken önemli bir derat olduğunu hatırlatmam gerek. Kimimizin yöresel
ağızla mantar oltası mantarlı olta dedikleri yani şamandıralı oltaların
sanıldığı kadar basit bir varyasyonu yoktur bilakis bu türlü oltaların
kalıplaşmış sistemlere göre birçok değişik kombinasyonla dizayn edilip farklı
yem türleri ve dahası hemen hemen bütün tatlı su avlarında başarılı olduğu
kesindir. Özellikle sazanların yakalanmasında aksiyonu ve heyecanı Şamandıralı olta kadar fazla olan başka bir olta düzeneğinin olduğunu düşünmüyorum hatta tam
olarak eminim. Gençliğin verdiği dinamiklikten mi kaynaklanıyor bilemem ama bana
beklemeli sazan avları her zaman sıkıcı bayan heyecansız ve bi o kadar bunaltıcı
gelmiştir. Beklemeli sazan avı yapan amcaları göl kıyısında gördüğümde dahi
içimi bir sıkıntı kaplıyor. Özellikle boili sisteminde oltanızın düzeneğini
kurup oltalarınızı meranızda suyla buluşturduktan sonra beklemekten başka nasıl
bir aksiyonunuz olabilir? Oltaya zili takıp kitap okumaktan başka yapacak bir iş
anca çay demlemek olabilir ki.. avımınızın bütün heyecanını sazanları gözlemleme
şansını pratik zekamızı kullanarak sazanların sezgilerini manüpile etmeye
çalışarak sürekli bir aksiyonun içinde olmak varken boililerle yada üçlü dip
oltalarını kullanarak av yapmak hatta bunun adına avlanmak avcılık demek pek
içimden gelmiyor. Tabiki bu sistemler kötü demiyorum diyemem zaten çünkü benimde
bazen şamandıralı oltaların iş yapamadığı yada gölün balık yapmadığı bazı
mevsimsel yada farklı çevresel faktörlerin etkisiyle üçlü dip oltası ve boili
sisteminin ortası farklı bir hırsız olta düzeneği kullandığım olmuştur. Dipten
avlanmayı sazanlara yakıştıramadığım için bu muazzam güzellikte ve özellikte
balığın bu şekilkde yakalanması pek bana uygun değil. Sadece Sazanlarda bulunan
bazı karakteristik özellikler bu balığı benim için özel bir yere koyuyor. Diğer
omnivor tatlı su balıkları bıyıklı bekir tatlı su kefali kasna gibi seçicilik
tat alma su sıcaklığı hava şartları ve çevre şartlarından avcılığının da
etkilenmesi söz konusu olsa da bağzı püf noktalarını bildiğiniz takdirde sazanı
her mevsim ve her şartta tasmalayabilmeniz onu farklı bir yere taşıyor. Diğer
tatlı su balıkları olan avcı predatör yırtıcı balıklardan olan sudak tatlı su
levreği perch ve turna herzaman aynı sistemle yani şamandıralı oltalarla
yakalanabiliyor olsa da tamamen farklı kategorilerde olan balıklardır. Bu
tatlısu yırtıcı balıkların karakteristik özellikleri avlanma şekillerine daha
sonra uzun uzun değineceğim. Sazan balıklarının benim için bu denli özel
olmasında en büyük etkenlerden birisi belkide tatlu su canlıları içinde en zeki
balıklardan birisi olmasıdır. Zira baili yada üçlü taban oltalarında gafil
avlamaktan ziyade sazanın hareket ve tavırlarını tepkilerini gözlemleyerek
avladığınız takdirde diğer balıklardan keskin bir çizgi ile bu farklılığını net
olarak görebilirsiniz. İşte şamandıralı sistgemi özel kılan en güzel olayda
budur. Yakalamak istediğiniz sazanınızı gözlemleyip ona göre hamle yapma şansı
vermiş olmasıdır. Bu çok önemli bir detaydır. Merada bulunan sazanlardan
karakteristik tavırlarını öğrenme ve istatistik oluşturma şansı elde etmeniz
içinde gerekli ve özel bir sistemdir şamandıralı olta takımı. Bu noktaya kadar
neden şamandıralı oltayla ile sazan avı sorusuna tam net bi cevap bulamadı
iseniz şamandıralı olta ile sazan nasıl yakalanır bölümünde umarım aradığınız
yanıtı bulursunuz. Önceki konumda ayrıntılı olarak tarif ettiğim Şamandıralı Olta Nasıl yapılır? konumu okuduysanız bu takımın nasıl kurulacağını
biliyorsunuz demektir ve ben konuya bu varsayıma dayanarak devam edeceğim.
Yinede okumayanlar için kısa bir bilgi vermem gerekirse bu bizim kullanacak
olduğumuz bu şamandıralı oltalarda bilinen düzeneklerin aksine farklı bir
kombinasyon kullanmamız gerekmekte. Bu tip bir oltanın çok çeşitli düzenekleri
olamayacağı düşünülse de durum tam tersidir. Kullanacağımız oltanın sistemdeki
her bir ayrıntı olmazsa olmaz olduğu için tekrar ediyorum. Şamandıramız
mininanın ortadan geçebildiği en az altı tane stoper kullanacağımız sekiz gram
ve altında zeytin kurşunu olan oldukça hafif hassas ve avcı bir olta
düzeneğidir. Bu oltanın en ayırt edilebilir özelliklerini sıralamam gerekirse
misina şamandıramızın içinden misinanın direkt olarak geçmesi bize uzun sert ve
karmaşık atışlarımızda dahi misinanın oltamızda kullandığımız şamandıramızın
tepesine takımımızın takılıp bizi tekrar atış ve yem tazeleme zahmetine
sokmayacak olmasıdır. Bu bize her türlü atışımızda isabet oranı ve rahatlık
sağlayacak ve kullandığımız monoflament misinanın takla atıp havada düğüm yada
dolaşma riskini minimuma indireceği için önemli bir husustur. Buna mukabil
delikli zeytin kurşunumuzu hem alttan hem üstten fırdöndünün üzerinde
ayarlanabilir bir pozisyonda olması gerekiyor. Geri kalan ayrıntılar sizin
tercihleriniz ve tecrübe edinerek daha iyisini yapabileceğiniz teferruatlardır.
Bu sistemde sazan yakalamaktaki amacımız sadece balık yakalamak değil
yakaladığımız sazanı yakalamadan önce ve yakaladıktan sonraki gözlemlerimizi bir
sonraki avımızda tecrübe edinmiş olarak kullanmak mecburiyeti yaratması
heyecanın ve aksiyonun hiç kaybolmamasında önemli bir noktadır. Oltamızı elimize
alıp gittiğimiz her merada avlağın birçok kıyısını yayan tarayarak uygun noktayı
bulmaya çalışacak olmamız balık avımıza ekstra bir dinamizm katmakla birlikte
takımızın pratik ve hafif olması meradan meraya bir trekking edasıyla rahatlıkla
dolaşmamızı sağlayacaktır. Sürekli gittiğimiz bir meramız varsa eğer çevre
yapısını az çok analiz etmişizdir derin ve sığ bölgeleri göz ucuyla taramış otlu
bölgeleri sazlık alanları taşlı kayalı tabanları meramızdaki dip oltası yada
boili kullanamayacağımız birçok heri hafızamıza kazımışızdır. İşte bu noktada
şamandıralı oltamızın mucizevi özelliği kullanılabilir avlak kullanılmayacak
avlak diye dertlerimin gölün derin sularına gömülecek olması tabiki bir
avantajdır. Yinede bu takımın her türlü avlak şartlarında meraları ayırt
etmeksizin kullanılıyor olması her yerde kullanabileceğimiz anlamına gelmez. Bu
takımı kurmaya niyetlenmiş yada kurmuşsanız beklemeli avlarda olduğu gibi
balıkların gelip yemimizi bulmasını beklemekten ziyade bizim gidip balıklardan
onlara sunacağımız el emeği yaptığımız yemleri onların garsonuymuşuz gibi
masalarına götürmektir. Yani bu teknikle avlanan biri balıkların keyfini
bekleyip yeme gelmesini beklememeli bizzat yemi balıklara götürmelidir ki hızlı
ve etkin bir av yapma şansı yakalayabilsin. Burada gezici konumda olan sazan
değil bizim olmamız gerekmekte. Bu bize birkaç tane ters köşe durum yaratır
bunlardan en önemlisi dip oltaları merada balık vermeye başladığı zamanlarda
yani sabah ve akşamüzeri bu yoğunluk oldukça artar bizim bu takımla balık alma
şansımız biraz azalır yani azalır dediğime bakmayın dip oltası kadar şansımız
azalır zira bu sistem klasik dip oltası ve boililere nazaran kat be kat daha
avcıdır. Hatta o sistemlerin tamamen balık vermeyi bıraktığı saatler şamandıralı
olta takımımız için altın değerinde saatlerdir. Bu konu üzerinde durmamız
gereken istisnai ve özel bir durum olmakla birlikte çok uzun yıllar
gözlemlediğim istatistiksel olarakta yanılgı payı olmayan bir bilgidir. Sazanlar
sizin de malumunuzdur ki gezmeye başladığı saatlerde taban oltaları boililer ve
dip takımlarının tamamı az çok iş yapmaya başlar öğlen güneş tepedeyken
neredeyse vuruş alınamaz takımlara bi sessizlik hakim olur. İşte bu noktada
bizim için fırsat zilleri çalmaya başlayacaktır. Zira sazanlar bu saatleri
ikindiye kadar sığ sularda otluk alanlarda hareketsiz bir şekilde istiraat
ederek geçirirler. Öncelikli olarak yapmamız gereken sık ziyaret ettiğimiz
meralarımızda sazanların istiraat ettiği noktaları gözlemleyip not almak olmalı
bu istatistikler bize ilerki zamanlarda hem fikir verecek hem zaman kazandıracak
hemde daha az yorulmamızı sağlayacaktır. Benim meralarımda tespit ettiğim
noktalarda sazanlardan daha önce bu noktalarda bazı modifiyeler yapmam kamuflaj
açısından bana birçok fayda sağlıyor. Bu anlatacaklarımı sizinde denemeniz
yararınıza olacaktır. Avımızın bu altın saatleri başlamadan önce pozisyon almayı
gözümüze kestirdiğimiz yerin suyunu bulatmamız sazanlar bu noktalara toplanmaya
başlamadan önce yapmamız gereken ilk şeylerden biridir. Zira suyu balıklar zaten
oraya toplanmışken bulatmaya çalışmak bütün balıkların o bölgeyi terketmelerine
neden olur. Suyu neden bulattığımız konusu aklınıza takılmış olabilir bunun
birçok nedeni olmasıyla birlikte ben sadece iki önemli nedeni yazarak sazanları
nasıl manüpile ettiğimizi anlatayım. Birinci nedenimiz tabiki kamuflaj için
oldukça önemlidir. Sığ sularda sazanlar derin sularda olduğundan çok daha ürekek
ve huylu olurlar ama bulanık su sazanın en azından görme duyusunu minimuma
düşürür ikincisi ve asıl sebep ise sazanlar bulanık suyu hele hele sığ sulardaki
bulanık suyu aşırı derecede merakla içlerine dalıp incelerler zira diğer
sazanların milek altından canlı yem kurtçuk aradıkları bi kaynak buldukları
hissi uyandırdığını tahmin ediyorum gözlemlerim tamamen bu tezimi doğrular
nitelikteydi ve normal şartlardan her zaman daha iyi sonuç vermiştir. Yani bu da
demek oluyor ki eğer suyu bulatmışsak kesinlikle solucan ya da toprak kurdu
kullanmamız şansımızı yüzde yüz artıracak bir faktördür. Bütün bu şartları
oluşturduktan sonra dikkat edilmesi gereken en önemli unsur maksimum sessizlik
ve minimum harekettir sazanlar sadece iyi bir görme duyusuna sahip değil ayrıca
sese insan kadar duyarlıdır sazanların neredeyse vücudunun her iki tarafında
hareketi titreşimi algılayan sensör görevi gören sinirlerle kaplıdır. Yani
kıpraşmasak dahi ses çıkamarmamamız gerekiyor çünkü ses dalgasının yarattığı
titreşim sazanımızın orayı aniden terketmesine neden olur. Bu noktada çok
dikkatli ve soğukkanlı hareketlerle avımıza yaklaşmamız gerekmekte. Tabiki
burada bizimde bütün duyu organlarımızı sazanlar kadar olmasada iyi kullanmamız
gerekiyor bu yarattığımız suni ortamda hakim olduğumuz alanı çok iyi gözlemleyip
sazanın yerini tespit ettikten sonra düzgün bir atışla yemimizi balığın en az
5-10 metre daha ilerisine düşürüp görüntü aldığımız yere doğru yavaş ve sakin
hareketlerle balığa yaklaştırmamız yeterlidir. Zaten sazanımızın o yemin suda
hareket ediyor olduğunu anlaması güç olmayacak merak edip ya kapacak ya da
kaçacaktır. Genellikle bu şartları oluşturmuşsanız ikinci söylediğim kesinlikle
geçersizdir. Bu şartlarda sazan solucan gibi bir nimeti asla geri tepmez. Eğer
meranızda bu şartları oluşturabilecek avlak bölgeler yoksa eğer keyfe keder
avcılık hem bu kadar zahmetli olmuyor hem daha fazla heyecanı içinde
barındırıyor şimdi anlatacaklarım bu sistemin kullanılması gereken asıl amacı
teşkil etmektedir. Ve bu olta takımı kesinlikle bu amaca göre dizayn edilip
tasarlanmış ve her zaman başarı sağlamıştır. Ne yapmanız nasıl yapmanız
gerektiğini ayrıntılı bir şekilde anlatmaya başlıyorum. İlk tavsiyem size
ağırlık yapabilecek bütün fazlalıklardan kurtulun. Fazlalıklardan kurtulun
derken yanlış anlamayın yanınıza en az hatta neredeyse oltanızdan başka bir şey
almamanız gerekiyor. Çünkü yanınıza aldığınız her bir fazlalık sizin elinize
ayağınıza sürekli dolaşacaktır. Bu sorunu ben şöyle aştım yanıma sadece askılı
bi matara alıyorum su ihtgiyacı için ve yemi yani solucanı talımak için kemerime
bağlayabildiğim bez bi kese yaptım. Bez kese solucan taşımak için gereklidir
zira ölü solucan hiçbir işimize yaramaz solucanlarımız ne kadar diri ve
hareketliyse o kadar fazla şansımız artacaktır. Solucanların ölme riskinden
bahsederken önemli bir detayı atlıyordum bu avın en iyi ve kesin sonuç verdiği
aylar temmuz ve ağustos aylarının en sıcak saatleri olan öğle ve ikindi
arasıdır. Zira göl kenarında sığ yerlerdeki otluk alanlar bizim bu avı icra
edebilmemiz için gereklidir ve sazanlarda bulunan bu zaafiyeti kullanmamız için
bu bölgeleri iyi gözlemlemiz gerekmektedir. Yanıma aldığım bütün malzemeler bu
kadar. Çünkü her zaman hareket halinde ve çok hızlı ve sessiz hareket etmek bu
işin en önemli püf noktasıdır. Bu şartlarda elinize hafif şamandıralı takımımızı
alıp mera seyahatimize başlıyoruz. Merada bu otluk alanları hakim bi noktadan
göle yaklaşmadan gözlerimizi ve kulaklarımızı dört açıp hareket ve görüntü alana
kadar yavaş hareketlerle gezintiye çıkıyoruz. Üzerimize genellikle haki ve yeşil
renklerin olduğu kıyafetler giymemiz bizim için ekstra bi avantaj
oluştguracaktır bu notuda yeri gelmişken düşeyim. Sazan zaten o mevsimde ve o
saatlerde bizim öngördüğümüz yerlerde yani otluk ve sığ alanlarda dinleniyor
olacaktır. Görüntü aldığımız anda hiç acele etmeden paniye kapılmadan yavaş
hareketlerle atış yapabileceğimiz ayrıca kamufle olabileceğimiz en azından
barajdaki otları önümüze alarak sessizce yaklaşıp atışımızı mümkün olduğunca
ağır hareketlerle yapıyoruz. Yalnız böyle bi atışı kesinlikle sazanın tam
tepesine yapmayın anında o alanı son hızla terkedecektir buradaki amacımız zaten
balığı ürkütmemek. Hiç acele etmeden yine yavaş yavaş yemi balığa doğru bikaç
karış hareket ettirdiğimizde zaten o bölgede tespit ettiğimiz sazanın eğer
ürkütmemişsek o yemi kapmama gibi bir şansı yok. Kesinlikle her durum ve şartta
sazanın bu yemimizi kapması olasıdır. Şuna emin olun ki sazanların tokluk hissi
ya hiç yok ya da oldukça obur balıklardır. Böyle bir ortamda görüntü aldığımız
sazanın o yeme atlamama gibi bir durumuyla daha önce hiç karşılaşmadım. Tabiki
buradaki maharet sessizlik ve kamufle olma durumudur. Sazanların kör noktalarını
ve hareketlerinizi nasıl yapmanız gerektiğini birkaç tane kofana sazanı ürkütüp
kaçırdıktan sonra zaten kendiniz tecrübe edip öğreneceksiniz. Daha yumuşak
atışlar yapmaya başlayıp daha soğukkanlı ve yavaş hareket etmeyi alışkanlık
haline getireceksiniz.. suyun üzerinde 30 kiloluk derya kuzusu sazanı
gördüğünüzde kalbiniz güm güm atsada heyecanınızı kontrol altında tutmayı
öğreneceksiniz. Evet işte işin tam olarak özü de bu böyle bir av size çok fazla
şey öğretecek sadece sazan avlarken yaşayacağınız heyecanı değil günlük
hayatınızda bile duygularınızı kontrol etme yetisi kazandıracaktır. Emin olun bu
tecrübelerin her biri günlük yaşantınıza direkt olarak sirayet edecek
özgüveninizi artıracak başarmak için emek harcamayı sabretmeyi beklemeyi kaçan
fırsatların sadece kaçmış bir fırsat olduğunu ve o kaçan fırsatların her birini
daha fazla dikkat ve özen göstererek tekrar elde edeceğimizi öğretecek ve
hatılatacaktır. Bu noktada bu işi sadece amatör olta balıklıcılığı ile
tanımlayıp sınırlamak yavan ve yetersiz kalacaktır. Amatör balıkçı olmak demek
her koşulda kesinlikle sonuca ulaşmak demek değil gelinen noktada bize neler
kazandırdığını görmek anlamak ve bu kazanımları hayatımıza pozitif etki edecek
şekilde kullanabilmeyi öğrenmek demektir. Şamandıralı oltayı elime aldığımda ben
sadece olta başında balığın gelmesi noktasında sadece sabretmeyi değil bütün
algılarımı hem zihinsel hemde fiziksel olarak en üst seviyede kullanabilmeyi bu
tecrübeleri hayatıma uygulamayı en büyük kazanımlar olarak görüyorum. Bu arada
yazımı noktalamadan önce oltamızdaki kullandığımız iğneden hiç söz etmediğimi
farkettim yazıyı bağlamadan birazda bundan söz ederek konuyu noktalayım.
Oltalarımın hemen hemen hepsinde sazanla ilgili olanlar tabiki sırtı çentikli
kısa pala 3 yada 4 numara iğlerden kullanıyorum bu iğnelerin canlı yemi tutma
özelliği oltamızla atışlar yaparken mümkün olduğunca düzgün atışlar yapmamızı
sağlar. Tabiki düzgün bir atış yapmak oltamızın ucundaki iğnenin yemleri genellikle yemim solucan olur kuvvetli
bir şekilde tutabilmesinin verdiği özgüven ve hareket kabiliyeti ile mümkündür.
Yemi tutmakta sıkıntı çıkarabilecek iğnelerin hemen hemen her avda sıkıntı
çıkardığıda zaten malumunuz işte bu yüzden kısa palalı sırtı çentikli iğnenden
yemin sıyrılmasını engelleyen faktörleri barındırması bize çok fazla fayda
sağlayacaktır.. ve tabiki oltamızdaki iğne ne kadar kamufle olursa pala ve uç
kısmı yemle kaplanırsa bizim için o kadar iyidir. Genellikle olta iğnesini siyah
nikel tercih edin metalik renkte olan olta iğneleri suyun içinde parmala yapar
ha keza fırdöndümüzde aynı şekilde özellikle koyu renkte siyah nikel olmalıdır.
İğnede en ufak palaklık fırfırda da aynı kurallar geçerlidir. avladığımız
bölgede tek bi sazanı ürkütüp kaçırsa diğerleri de peşinden ışık hızıyla
uzaklaşacak ve yemlenmeyi keseceklerdir. Bu yüzden olta iğnemizin kamuflesi çok
önemlidir. hatta dayanıklılık bile olta iğnesinin kamuflesinden sonraki bir
meseledir. Olta iğnelerimizi ne kadar iyi kamufle edersek av başarı oranımızda
balığın iğneye üşme olasılığıda o kadar yükselecektir. Ben genellikle bütün
iğnelerimi mat koyu yeşil renkte apolar yani sudan etkilenmeyen boyalarla yemin
sıyrılıp palanın gözükme olasılığına karşı boyuyorum ve çokta etkili olduğunu
söylemem hiçte abartılı olmaz. Modifiye etmeye değer gördüğünüz bu balık avlanma
yöntemine uygun iğnelerin bağzılarını boyayıp yanınızda bulundurun dev bi sazan
takımda kullandığınız tek iğneyi alıp gidebilir. Konu bundan açılmışken ben ben
olta iğnelerinin iç çentik kısmını bu tür risklere karşı eğeleyip düzeltiyorum
zira herhangi bi sazanın ağzında kalan kopmuş bir iğne o canlının hayatına son
verebilir. iğnede çentik olmaması sazanın iğneyi çabucak türükürmesini
sağlayabilmek adına bu işlemi yapmayı kendi adıma zaruri bir işlem olarak
görüyor ve uyguluyorum. Benim için o canlının hayatı balık avından yada
başarıdan çok daha önemli bir unsurdur. O yüzden ki hiçbir avımda eğer bi kaza
olupta bu isteyeceğim en son şeydir bu yüzden azami dikkatli olurum eğer balığın
hayatı son bulmamışsa suya tekrar ivedilikle iadesini sağlarım. Hiçbir balığı
yanlışlıkla öldürmedikçe alıda koymam. Benim için orada oltama gelmese bile
gelebilecek olduğu ümidinin yaşattığı heyecan bile fazlasıyla ödül sayılır.
Sizede tavasiyem bu olsun balık avlarınızdan bu şekilde heyecan duymaya keyif
almaya bakın gerçek huzur ve dinginliği bu şekilde hayatınıza sirayet ettiğini
yaşayarak görecek ve anlayacaksınız. Amatör balıkçılık mevzusuna tek taraflı
bakmamak lazım bütün algılarınızı ve akıl vicdan erdem gibi hazineleri bir arada
kullanmanıza olanak tanıyan hayatınızın özel bir parçası olarak tanımlarsanız bu
iş olur. Hem balık tutmaktan hem de hayatınızdan bütün stresi bir kenara atıp
yeni bir pencereden bakmayı öğrenecek öğrendiktede yaşamdan keyif almayı
bileceksiniz. Saygılar ve selametler iyi avlar dilerim







Alakalı başlıklar:
sazan avlarken nelere dikkat edilmeli
Aynalı Sazan avının püf noktaları
Sazan Avında kullanılan olta çeşitleri
Aynalı Sazan nerede avlanır
Sazan bulunan göller

Şamandıralı Olta Nasıl Yapılır?

Şamandıralı olta yapımının püf noktaları

Şamandıralı olta yapımında hangi malzemeler gerekli?

Şamandıralı olta nasıl yapılır





Sazan Avcısı blogu için kullandığım şamandıralı olta takımınmın
özelliklerinden bahsedeceğim. Amatör olta balıkçılığına yeni başladıysanız ilk
karşılaştığımız sorunlardan bir tanesi verimli ve avcı olta takımlarının nasıl
hazırlandığı ile ilgilidir. Bugünkü yazımızda Şamandıralı olta takımınız nasıl
ve ne için bu şekilde olmasıyla alakalı olacak. Birçok amatör balıkçıya göre
endüstüri haline gelmiş bu pazarın uydurduğu modaya bağlı kalıp sırf tüketici
olmak adına yapılan verimsiz bi o kadar pahalı durduk yere ağır masraflar
çıkaracak gereksiz gördüğüm piyasada değeri araba fiyatlarıyla yarışan takımlar
yerine basit ucuz makul ekonomik ve hepsinden daha etkili olduğunu düşündüğüm
Şamandıralı olta takımı nasıl yapılır ona değineceğim. Amatör olta balıkçılığına
yeni başlamanız ya da uzun sürelerdir amatör olta balıkçılığı yapıyor dahi
olsanız size sunulan seçeneklerin çok dışına taşıyor olduğunuz anlamına gelmiyor
zira bu genel eleştiriyi şu yüzden yapma ihtiyacı hissettim. hemen hemen her
gittiğim avlakta merada karşılaştığım amatör olta balıkçıları ki
karşılaştıklarım genellikle sazan avcıları oluyorlar her zaman pahalı sazan
takımları ile sırf şatafatlı reklamlarda hatta av kanallarındaki bazı
programları izleyip bütçelerinin büyük bir kısmını bu kadar gereksiz taşıması
zor çok fazla ayrıntı ve teferruatı olan olta takımlarına ayırıyorlar. Hayır bu
işin yıllardır içinde olmasam ben de o programların birer viral reklamdan ibaret
olduğunu anlamazdım. Ama işte bunlar hep kapitalist sisteminin yarattığı
alışveriş canavarları için birer yem. Bu durumda avlanan sazan olmakta var işin
içinde. Bu viral reklamlara aldanıp alışveriş yapanların birçoğu avladıkları
şeyin sazan olmadığına bilakis sizi sazan gibi avladıklarının farkına varmanızı
istiyorum. Bu insanlar öncelikle sizin algılarınızı değiştirip yurt dışındaki o
nezih yapmacık göllere bıraktıkları ki bana göre havuzdan başka hiçbir şeye
benzemiyor içerisine bıraktıkları kofanaları anaç büyük iri sazanları hatta
mersin balığı bile çıkıyor arada kullandıkları sistemin başarısını anlatıp
duruyorlar. Lakin o türlü bir beslenmeye şartlandırılmış bu hayvanlar
akvaryumdan bi farkı olmayan yerde tek düze bir rejimle çok uzun sürelerde boili
denen kaba yeme mecbur bırakılıyorlar. Burada lafım boili sistemine değil zira
boili sistemi etkili ve oldukça zekice tasarlanmış bir sazan avı takımıdır.
Burada dikkatinizi çekmek istediğim nokta boşa para harcadığınız onca düzeneğin
yanında birde boili tatlandırıcı boili kokusu boili aroması gibi inanın bana
hiçbir etkisi olmayan sırf para tuzaklarına itilmemenizdir. İnatla boili sistemi
kullanmak isteyen arkadaşlarım için ilerki konularımda etkili sonuç veren
tamamen test edilmiş gözlemlenmiş istatistiki verilere dayanan boili tarifleri
vereceğim. Ama bana soracak olursanız en etkili ve en fazla av keyfi veren
sistem nedir diye hiç tereddüt dahi etmeden şamandıralı olta takımı derim.
Şamandıralı olta takımının ucuz maliyeti bi tarafa pratik ve bir o kadar
taşıması hazırlaması yapımı kolay olması bu sistemi ısrarla tercih etmemdeki en
büyük nedenlerden bir tanesi. İkinci nedeni ise tabiki şamandıralı olta
takımının diğer sistemlere göre çok daha avcı olmasıdır. Tabiki şamandıralı olta
takımının avcı olabilmesi için nasıl hazırlandığının çok büyük bir önemi var. Bu
sistemi hazırlarken en ufak değişken meradaki avınızı etkileyebilecek büyük
sorunlarla sizi yüz yüze getirebilir. Aşağıya fotorafını da eklediğim kendi
kullandığım şamandıralı olta takımını için kullandığım malzemeleri sıralayarak
bu sistem nasıl yapılır tarif etmeye başlıyorum. Olta kamışı olarak 8-30 atarlı
daiwa marka teleskobik spin kamış kullanıyorum. Olta kamışının boyu 1.70-190
arası herkes için 240’ın üzerinde olmamalı ben daha hafif olması adına 2.10
daiwa kamış kullanıyorum. Ve bu aradaki 30 santimlik kısalık anlatacak olduğum
sistemde kesinlikle negatif bir etki yaratmıyor. Gönül rahatlığı ile boyunuz 190
üzeri değilse pekala 2.10 kullanabilirsiniz. Olta makinesi tercihim fiyat
performans olarak araştırıp birçoğunu gbizzat alıp balık avlarımda deneyip test
ettiğim olta makineleri içinde en iyisi olan okuma safina 40 spin olta makinesi.
Takım hakkında gfiyat vermem doğru olmaz ama ortalama bir olta takımından çok
daha hesaplıdır. Bugünün şartlarıyla yakın bir meraya kendi aracınızla gidip
gelme masrafınız kadar ancak tutar. Yani her türlü riske edilecek kadar minik
bir para. Bundan sonraki malzemelerimiz daha fazla önem arzediyor bu sistemde
monoflament misinadan başkasını kullanamayız dynema örgü misinalar kesinlikle
şamandıralı olta takımı için uygun değildir. Çünkü şamandıramızı ve kurşunumuzu
sabitlemek için boncuk stoper kullanmamız gerekmekte yoksa bu takımın avcı
özelliği olan stabil düzeni kurmamız imkansızlaşır. Benim tercih ettiğim
monoflament misinalar genellikle kök yeşili yada siyahtır. Şamandıralı takımla
kıyı avcılığında önemli bir husustur. Kıyıya yakın olan yosunlar ve göldeki
otlar genellikle bu renkte olacağı için balığımızı huylandırıp kaçırmayacaktır.
Tercihen 0.28 ile 0.33 arası avladığınız balığın cinsine göre ki bu teknikle
alabalık turna kefal kasna sudak levrek ve benim vazgeçilmez favorim aynalı
sazan avınıza göre seçmenizdir. Sazan avında genellikle daha dirençli olan 0.33
milimetre misina kullanıyorum. Misina bobinini içini ılık su ile doldurduğunuz
bir kovaya bırakarak sararsanız ilk sarımda oluşan gam bu sayade olmayacaktır.
Bu püf noktasını biyere not ederseniz ilerde herzaman işinize yarayacaktır. Olta
kamışımıza makinemizi takıp misinamızı makineye sardıktan sonra misinayı
halkalardan geçirip sırasıyla 2 stoper bir adet içten geçmeli 8 gram taşıyabilen
olta şamandırası sonra 2 adet stoper daha en 8 gramlık zeytin kurşun ve altına 2
adet daha stoper takıp ufak bi fırfırla takımımızı tamamlıyoruz. Şu anda
içinizden neden bu kadar stoper taktık ne gereği var diye düşünenler için
hatırlatma yapayım. Bu stoperler bizim hem şamandıramızı hemde kurşunumuzu sabit
tutmaya derinliği o anki şartlara göre hemen ayarlamamıza yarayacaktır. Bu
sistem için bir dipnot düşmem gerekirse bu şamandıralı olta sistemimizde
genellikle solucan kurt sinek arı gibi canlı yemlerin suyun içinde doğal bir
şekilde süzülmesi içindir. Su içinde asılı kalmış canlı bir yem balık türü
farketmeksizin karşı konulamaz derecede çekicidir. Bu yüzden fırfırımız oldukça
ufak zor farkedilebilir olmalı ve kurşunumuz neredeyse şamandıranın tam altına
kadar yukarıda tutulmalı ki yemimiz suyun içinde doğal bir süzülme etkisi
yakalayabilsin. Bu olta takımının en avcı özelliği de zaten bu mantık üzerine
kurulu tecrübeye dayalı bir bilgi birikimiyle oluşmuştur. Fırdöndüden sonra
kösteğimiz ve inemizle takımı tam olarak tamamlamış olacağız ve bu noktada yine
size bazı dikkat etmeniz gereken hususları anlatacağım. Kösteğimiz misina
bedenimizden her zaman biraz daha ince olmalı mesela 0.33 beden kullanıyorsak
köstek ipi 0.30 olumalıdır zira olta iğnemiz oduna çalıya taşa kayaya kütüğe bi
şekilde takılmışsa burada kaybedeceğimiz sadece tek bir tane iğne olur. İnce
olan köstek ipi koparak bedeni ve takımın tamamını kurtarmış oluruz. Gerçi
şamandıralı olta takımının dip oltası kadar takılma riski yoktur hatta dip
oltasına göre şamandıralı olta takımının takılma riski yüzde bir bile değildir.
Yinede ufakta olsa risk söz konusu olduğu için takımın tamamını kaybetmemek
adına ince köstek kullanmak en akıllıca şey olur. Takımımızı tamamlayacak son
şey kösteğe bağlayacak olduğumuz avcı bir iğne. Yine bu iğne seçimi
avlayacağınız balığa göre değişmektedir. Alabalık avında uzun palalı iğneler
tercih edilmesi gerekirken sazan avında iğnenin palası neredeyse ağız kısmıyla
eşit olabilecek kadar kısa olmalıdır zira sazanın ağız yapısı bu sistemde ancak
öyle bir iğneyle tasmalanmaya uygundur. Sudak ve turna için zaten hazır çelik
tel köstekten başka kullanamayacağınız için iğne terchinizde ona göre olmalı.
Ben büyük oranda sazan avı ile ilgilendiğim için aşağıda fotoğrafını paylaştığım
takımım da tamamen sazana göre hazırlanmıştır. İğne tercihin kashime kentsuki 4
numara iğnedir. Kesinlikle piyasadaki bu takım için en avcı sağlam ve canlı yeme
uyumludur. Ben genel itibari ile sazan avında solucan kullandığım için solucanın
sıyrılıp palanın balık tarafından farkedilmemesini sağlayan pala üzerindeki çif
tırnak çentik inanılmaz kullanışlı hale getiriyor bu takımı. İstediğiniz süratte
oltanızı yemin sıyrılma düşme korkusu olmadan istediğiniz uzaklığa atabiliyor
olmanız hem içinizin rahat etmesine hemde asıl amacımız olan yemin suyun içinde
doğal salınımına imkan vermesi bakımından vazgeçilmez bir seçenek olarak takım
çantamın baş köşesinde her zaman duruyor olacak. Bir sonraki yazımda şamandıralı
olta ile szana avlamanın püf noktalarına ve zamanım yeterli olursa ki umarım
olur bahçede hem vermikompost üretimi hemde kendi solucanınızı kendiniz nasıl
yetiştirebilirsiniz gibi konularla ilgili olacak. Nette bu türlü konulara göz
gezdirip acaip şekilde bilgi kirliliği yanlışlar ve hurafeler gördüm. Bu
konuları da tek tek aydınlığa kavuşturmam gerektiğine kanaat getirdiğim için
önceliği bu konulara vermek istiyorum. Şimdilik saygı ve sevgiyle kalın
birdahaki konuda görüşmek üzere Usta Balıkçı Işbara




konu ile ilgili:
Şamandıralı olta malzemeleri
Şamandıralı olta nasıl yapılıyor
mantarlı olta nasıl yapılır
olta yapmak için ne gerekli

Adi Sazan Pullu Sazan Nasıl Yakalanır?

SAZAN (Adi Pullu)



Tatlı su balıkları denildiğinde akla gelen ilk balık kuşkusuz sazandır. Bazı yörelerde pullu, adi pullu, pullu sazan, hamur pullusu gibi isimlerle de anılırlar. Yüksek platolardan deniz seviyesinde yer alan alçak ovalara kadar dünya üzerinde çok farklı coğrafyalara dağılmışlardır. Akraba türleri düşünüldüğünde tatlı sularda varlık gösteren çok geniş bir aileye mensup olan sazanlar, morfolojik vücut özellikleri yönünden diğer sazangilleri en iyi şekilde temsil ederler. Genel olarak durgun su alanlarında yayılım sergilemelerine karşılık akarsuların özellikle nehir formu taşıyan alanlarında da yaygın olarak yer alırlar. Yaşam alanının niteliğine göre nispeten ince uzun, basık veya tıknaz olabildikleri değişik vücut formları sergileseler de çoğunlukla gürbüz görünümlü balıklardır. Bulundukları bölgede bitkisel varlığın yoğun olduğu meralar sazanların yoğun gruplar halinde yerleştiği alanlar dır ancak sazanlar üreme dönemi dışında sürülenerek yayılma alışkanlığında değillerdir. Sadece bir sazan için en uygun beslenme olanaklarını sunan bir mera diğer sazanlar içinde aynı cazibeye sahip olacağından çoğu zaman dağınık ve geniş bir alana yayılan gruplar halinde rastlanmaları yine de olasıdır. Sazanlar erginleşme süresince hayvansal besinlerin ağırlık kazandığı karma bir diyete uyarlar. Buna karşın erginleşmiş ve birkaç kez döl vermiş bir sazanın mönüsünde bitkisel ağırlıklı besinlerin düzeyi gittikçe artar. Dip ve dibe yakın alanlarda yumuşak zemin dokusu içerisinde ve bitki kolonileri arasında ve üzerinde yer alan tüketebilecekleri her türlü malzemeyle beslenirler.Öncelikli beslenme alanları yaşadıkları bölgenin zemini olmakla birlikte nispeten sığ meralarda kullanılan aromalı yemlerin yaydığı kokunun cazibesiyle su yüzeyinden ve yüzey altından da yem alabilirler. Ağızlarının kenarında ve üst dudak üzerinde yer alan iki çift bıyıkları aynı zamanda kısmi bir tat-koku alma organı olarak kullanılır .Bu sayede görsel duyunun iş göremeyeceği bulanık sularda dahi koku ve tat alma duyusundan faydalanarak yemini bulabilir. Sazanların çenesinde ve ağız ağız boşluğunda herhangi diş oluşumuna rastlanmaz

Bunun yerine yutak bölgesinde yer alan ve dışarıdan görülemeyecek kadar içerde konumlanmış bir çift kemik kaide üzerinde sıralı öğütücü dişlere sahiptirler. Yutak dişleri (farinks dişleri) olarak adlandırabileceğimiz bu organları ile ağızladıkları yem gevelenerek solunum hareketinin de yardımıyla yutak kısmına iterler. Yutak dişleriyle ezilerek küçük parçalara ayrılaran kısmen öğütülmüş besin önce mideye, oradan da oldukça uzun olan barsak yoluna aktarılır. Bu diğer sazan türlerinin de beslenme alışkanlıklarını şekillendiren bir fizyoloji olup, yemin ağızlanarak yutulması sırasında geçen sürenin uzunluğu ve balığın sürekli olarak ağzında iri yem parçalarını gevelemesi, onların amatörler tarafından "emici ve yemle oynayan balıklar" şeklinde de tanımlanmasına sebep olmuştur.



Sazanlar insan tarafından yüzyıllar önce kontrollü şekilde üretimi yapılan ilk balıklardandır ve bu yüzden zaman içerisinde üzerinde estetiğe ve et verimliliğine yönelik sayısız ıslah çalışması yapılmış bir türdür. Çalışmaların sonucunda bugün için bayağı sazan olarak bilinen formdan birkaç önemli varyete geliştirilmiştir. Tüm varyeteler genetik olarak bayağı sazanla aynı tür (Cyprinus carpio carpio) olmalarına karşın, sahip oldukları bazı farklı vücut özeliklerinden ötürü ayrı sazan türleri olarak da değerlendirilirler. Ancak bu esasen yanlış ve eks*k bir yaklaşımdır. Bayağı sazandan geliştirilerek sofralık tüketimde ve serviste avantaj sağlamak amacıyla üretilen en önemli sazan varyeteleri derili sazan ve aynalı sazanlardır. Bayağı sazanın vücudu birbirini muntazam olarak örten ve orta büyüklükte pullarla kaplı olmasına

karşılık, aynalı sazan varyantlarında vücudun belli alanlarında oldukça irileşmiş, düzensiz sıralanan ve şekli sabit olmayan çember pullar göze çarpar. Derili sazan varyantında ise adından da anlaşılacağı gibi vücut genelinde belirgin bir pullanma görülmez; sadece yüzgeç kaidelerinde küçük ölçekli bir ya da iki sıra pul dizilerine rastlanabilir.
Anlattığım bu vücut formundaki farklılıklarına rağmen sergiledikleri nispeten değişik renklenme, teknik açıdan varyantalrı belirleyici bir ayırım ölçütü değildir. Yani sazanlar yaşadıkları alanların temel çevre özellikleri paralelinde aynı varyete içerisinde de farklı renk özellikleri sergileyebilirler. Tabanı killi ve bitkisel dokunun nispeten zayıf olduğu bölgelerde vücut rengi sarı-kahverengi tonlarda iken, berrak suya sahip bitki zengini meralarda koyu kahve-yeşil tonlarında olabilir. Yüksek irtifalı ve derin havzalardaki gibi gün içerisindeki ışıklanmanın kısıtlı olduğu meralarda ve dar çaylarla bulanık ve hızlı akışlı ırmaklarda vücut rengi çok daha koyu tonlara dönerek sırtta siyah-koyu gri, vücut genelinde ise esmer tonlara dönebilir. Sazanlar yaygın olarak salma bedenli yemli bırakma donamlarla yakalanırlar. Bu donamlardaki iğne sayısı 1-4 arasında olabilir. Dar koylarda ve sualtında yoğun ilişken barındıran meralarda şamandıralı bırakma donamları da başarılı şekilde kullanılır. Sazan donamlarında yem olarak toprak solucanı ve diğer canlı kurtlar kullanılabilir. Aynı şekilde haşlanmış mısır taneleriyle farklı tahıllarının unundan hazırlanmış karışım hamurlar ve pişmiş ekmekten hazırlanan hamurlar da yem olarak kullanılırlar. Kullanılacak bırakma donamlarının Ø 0,40 mm.lik naylon monofilaman misinadan kurulması hafif olduğu kadar sağlam bir bedenin oluşturulmasına olanak sağlar. Sazanların çenelerinde herhangi bir diş yapılanması ve kesici aksam bulunmadığı için ne denli büyük bireyler yakalanıyor olursa olsun çelik tel ve benzeri malzemelerle iğnenin kılavuzlanmasına gerek yoktur. Ancak oltaya yakalandıktan sonra oldukça sert ve ilk başta süreklilik gösteren dönüşler yapmalarından dolayı misinanın gamlanarak zayıflamasını engellemek için mutlaka uygun kalibrede bir fırdöndünün 35-40 cm.lik köstekle olta bedeninin ilişkilendirilmesinde kullanılması oldukça fayda sağlayacaktır.

OLTA DONANIMI





YEMLER

Canlı Yemler Toprak solucanı
Taneli Yemler Haşlanmış mısır, az haşlanmış patates, az haşlanmış şeker pancarı, böğürtlen ve dut
Hamur Yemler 1-Mısır unu hamuru 2-Pişmiş ekmek hamuru 3-Buğday kırığı + buğday unu + peyniraltı suyu
4-Mısır kırığı + buğday kırığı + beyaz ekmek içi
Kaynamış Yemler (Boili) 1-Peyniraltı suyu + beyaz ekmek içi + yumurta 2-Peyniraltı suyu + esmer ekmek içi + yumurta
3-Pirinç lapası + buğday unu + vanilya + yumurta

sazan avına hazırlık

sazan avına çıkarken en unutulmaması gereken şey kepçedir,daha sonra yemler oltalar ve aparatlar. Avlağa vardınız;ilk önce yerseçimini yapmalısınız,eğer daha önce bu yere gittiyseniz balık açısından performasnlı bir yerse tekrara oraya oturmanızı tavsiye ederim,eğer yeri bilmiyorsanız yer seçimini şu esaslara bağlı olarak yapmalısınız;
RÜZGAR-en belirleyici etkendir.
GÖLÜN DENİZ SEVİYESİNDEN YÜKSEKLİĞİ-(balığın havyar atma zamanları,yemlenmesi,yatması,dolaştığı bölgeler değişir)
BALIĞIN YATTIĞI YER (her gölün coğrafi yapısına göre değişir)
GÖLÜN KENAR TOPRAK YAPISI (gölün farklı kıyılarında farklı toprak yapıları olabilir yer seçimi değişebilir)
AVLANILACAK BÖLGENİN KIYI EĞİMİ(bu çok önemli bir kaidedir)
SAZANIN YEMLENMEYE İLK ÇIKACAĞI BÖLGE-yer seçiminde ana esas budur balığın ilk yemleneceği kıyıyı bulmak.eğer trofe arıyorsanız büyük sazanların çok fazla hareket etmediğini,yemlenmek için fazla mesafe katetmediğini,ve daha uzun zaman aralıkları ile yemlenme yaptığını göz önünde bulundurmanız gerekir,buna bir örnek olarak;(sizin beslediğiniz bir bölgeden siz 2-3 gün uğraşmanıza rağmen alamadığınız bir trofenin 4. gün başaksının alması gibi)bu esaslara göre yer seçimini yaptıktan sonra;
OLTALARIN ATILMASI KAMP- oltalarınızı atarken en dikkat edeceğiniz şey sessizliktir,yaptığınız aşırı gürültü oradaki yemlenen balıkların saatlerce oraya uğramamasına neden olur ,buna göre kamp bölgesi mümkün olduğu kadar oltaları görüş açısına bağlı olarak uzak seçilmelidir,ayağınıza lastik özel ayakkabılar giymenizi tavsiye ederim, özellikle taşlık yerlerde bu çok işinize yarar .sazan avcılığında yemlerin süresi ortalama bellidir,mümkün olduğu kadar uzun aralıklarla oltaların başına inilmelidir.attığınız olta sayısı da abartı olmamalıdır 3 adım ara en maksimum aralık olmalıdır daha sık atılan oltalar suyun içinde misina curcunası görüntüsü vermekte ve çok akıllı olan sazan balığını ürkütmektedir.Kurduğunuz kamp oltalara hakim yerde olmalı,eğer gece kalınıyorsa oltalardan size seslenen arkadaşınızı duyacak şekilde kurulmalıdır ,gece mutlaka bir nöbetçi bırakılmalıdır çünkü sazan balığı yakalandıktan sonra hızlı müdahale edilmesi gereken bir balıktır,yakalandıktan sonra hemen en yakın taş ın veya kökün arkasına siner ve oltanız takılır.Gece asla yapmamanız gereken iki şey vardır birincisi arabanın kapısını vurmak ve suya ışık tutmaktır.
YEMLEME-yemleme esasları şu olmalıdır;
MEVSİM-(seçeceğiniz yemi belirleyen ilk esas mevsimdir,balığın bulunduğunuz mevsimde rağbat ettiği yem olmalıdır.)
AVIN SÜRESİ-(yemlenme avın süresi ile doğru orantılıdır,günümüzde en yanlış anlaşılan konulardan biridir kısa zamanlı gidilen bir yerin fütürsuzca abartılı yemlenmesidir)
BALIK TUTMAK İÇİN KULLANDIĞINIZ YEM-(eğer balık tutarken parteküllerden yani küçük parçalardan oluşan yem kullanıyorsanız,yemleme asla yapmamalısınız.
TERS YEMLEME-( canlı yem ile avlanırken kuzu yemi ile yemleme yapmak gibi)
BALIK POPÜLASYONLARI-(göldeki balık popülasyonunu bilmek önemlidir,attığınız yemi hangi balıkların yiyeceğini ve bu balıklarının popülasyon olarak baskınlığını bilmeniz atacağınız yem miktarını belirler.)
ALIŞTIRMA YEMİ-(balığı herhangi bir yeme alıştırmak için yapılan yemleme günümüzde yeni gelişen boili ile avcılıkta ağırlıklı kullanılan bit sistemdir balığın alışık olmadığı yemlere alıştırılması zaman alabilir)
BALIĞI ÇEKME YEMİ-(bu yemleme şekli küçük parçacıklar şeklinde olmalıdır ana esas tutmak istediğiniz balığın küçüklerini o bölgeye çekip büyüklerin dikkatini çekmektir,önceden yapılmasına gerek yoktur ,balık tutarken yapılır.)
Bu esaslar çoğaltılabilir ama buradaki ana mantık şu şekilde üç bölümde toplanabilir;
1-BALIĞI BİR YEMLENME BÖLGESİNE ALIŞTIRMAK
2-BALIĞI KULLANDIĞINIZ YEME ALIŞTIRMAK
3-BALIĞI KULLANDIĞINIZ YEMİN ŞEKLİNE ALIŞTIRMAK
unutmayalım arkadaşlar balıkta DOYAR .son yıllarda yaygın olarak yemlemek balık tutmanızı arttırır fikri doğru olmakla beraber fazla yapılan yemleme de tam tersi sonuç vermektedir. alıntı .oltacılar



Aynalı Sazan Avı ve Kullanılacak Yemler

Avlanma şekilleri :

2 tür avlama şekli vardır.





a) Dip oltası ile
b) Şamandıralı oltalar ile

a) Dip oltası : Bu avlanma şekli eğer 3 oltanın üzerine çıkarsa amatör balıkçılık sayılamaz. O nedenledir ki sirkülerde belirtilen ;
" İÇ SULARDA AMATÖR BALIKÇILIK; ÜZERİNDE EN ÇOK 2 İĞNE BULUNAN TEK VEYA BİRER İĞNE BULUNAN 2 OLTA İLE YAPILABİLİR. BUNLARIN DIŞINDAKİ HER TÜRLÜ AVLANMA VASITALARININ KULLANILMASI YASAKTIR. ANCAK KÜSPE İLE SAZAN AVINDA VE EKMEK İLE KEFAL AVINDA BEDENİN AYNI NOKTASINDAN ÇIKAN İKİDEN FAZLA KÖSTEK KULLANILABİLİR. OLTA UCUNA AĞ (TIRIVIRI) V.B. ARAÇLAR TAKILARAK AVCILIK YAPILMASI YASAKTIR "


Küspeli Dip oltası : Piyasadan alınacak olan 2 x 2 veya 4 x 4 cm lik küspeler ortasından matkap vasıtası ile delinir. Bu delikten piyasada bulunabilecek vidalı takıma monte edilir. Üstünden veya altından 3 veya 4 adet iğne bağlanır. İğneler bağlandıktan sonda Bedene 30 - 40 cm sonda bir fırdöndü bağlanır ve diğer ana beden 50 metre veya daha fazla makaraya sarılır. Av yerinde iğnelerin ucuna hamur, mısır, üzüm takılarak atılır. Küspe (mısır - ayçiceği) kokusu ve içerdiği yağ nedeni ile balığı çağırır. Boşluğu alındıktan sonra Kıyıya çakılan ucu çentikli kazığa iliştirilir makara geride bir taşa bağlanır. Kazık ile olta arasına zil takılır balık oltaya geldiği zaman bu zil çalarak ikaz eder. Aynı olta takımı mısır küspesi ile de yapılır. Prensip aynıdır.

Hamurlu Dip Oltası : Piyasada bulunabilen ağırlıkla yay alınır. Küspeli oltada olduğu gibi iğneler ve fırdöndü bağlanır. Hamur (TERTİPLERİ YEMLER BÖLÜMÜNDE VERİLMİŞTİR) bu yayın içine sıkılarak doldurulur, iğneler mısır veya üzüm takılarak bu hamura yapışması sağlanır ve suya atılır. kıyıdaki kazığa bağlanır ve zil takılır.
Boili (Pişirilmiş hamur topları) Dip Oltası : Bu olta türü ülkemizde uygulanmağa yeni başlayan bir av türüdür. Aşağıda verilmiştir. Tek sorun Avrupa da kilo ile satılan yemlerini sizin yapmanızdır. Ancak bu avlanma şeklinde avlanılacak bölgenin çok iyi yemlenmesi gerekmektedir. Yem yapımı bölümünün 8. maddesinde anlatılmıştır.


b) Şamandıralı sistem : Bu sistemde amaç balığın yakalanıp yakalanmadığını görmek için kullanılan dikkat çekici renklere sahip şamandıralardır. Yapımı çok basittir. Elle ve kamışla atılması kolay ve kullanışlıdır. Misinanızı yere sağmadığınız için dolaşmaz balığı kıyıya çekmekte çok kolay olur.

Makinede sarılı 0.35 iyi bir misinaya önce stoper takılır bu suyun derinliğini ayarlamak için en iyi yöntemdir ve atış sırasında size büyük kolaylık sağlar. Stoperden sonra gezer şamandıra ve hemen arkasına gezer kurşun ve fırdöndü takılır. 40 - 50 cm lik ucuna iğne takılı iğne fırdöndüye bağlanır. Suya atılan olta şamandıra ile birlikte suya dalıyorsa su derin demektir bu durumda stoper yukarıya doğru çekilir ta ki şamandıra suda diklemesine durana kadar ayarlama devam eder ucuna mısır, üzüm, hamur, solucan takılır. Burada dikkat edilecek en önemli husus yemin balık önce koku ile çağırılıp daha sonra da görülmesinin sağlanmasıdır. Dibin yosunlu veya bitkili olması yemin görülmesini etkiler.


YEMLERİ :

Sazan balığı için kullanılan yemler şunlardır. Solucan, hamur, haşlanmış mısır, düdük makarna (Az haşlanmış), mısır unu, un, şeker, vanilya ve diğer kokular, peynir suyu, balık unu, ayçicek yağı, ayçiçeği küspesi, mısır küspesi, kuru üzüm, civciv yemi, yumurta, soya unu, kedi köpek maması gibi. Burada amaç yemlere koku ve tat vermekten ibarettir.
Bu malzemelerden değişik yem tertipleri üretmek mümkündür.

BOİLİ:
Sazan için en birinci yem.(Özellikle büyük balık için ) Hazırlanması ve alıştırılması eziyetli, ancak verim oranı maksimum. Ama ilk balığınızı alabilmeniz için yemleme şart.
SOLUCAN:
Sazanın dayanamadığı bir yem, bence boili den sonra ilk numara. olumsuz bir tarafı var, küçük sazanlar da bayılıyor. Ufak sazanların dolaşmadığı derinliklere atarsanız, büyük sazan yakalama şansınız artar.
MISIR:
Konserve mısır, kolay iğneden kurtuluyor, ufak sazanlar, kızılkanatlar didikliyor. Koçanından koparılmış taze mısır daha verimli, ama her sezon bulunamıyor. Bir de küllü kart mısır var, daha iri taneli, daha sağlam. Hayvan yemi olarak kullanılan bir kilo iri taneli mısır, iki çorba kaşığı ağaç külü veya iki çay kaşığı karbonatla birlikte kaynatılıyor.(Zarını patlatıp, şişmesi için.) Taze olarak kullanılırsa daha iyi olur.
ET KURDU:
Eti uzun bir süre açık havada beklettiğiniz zaman kutlar oluşuyor. İğneye ucundan öldürmeden 2-3 tane takılırsa balık geliyor. Ama ufak balıklar çabuk atlıyor.
AYÇİÇEK KÜSPESİ:
Kalın bir kibrit kutusu kadar kesilmiş preslenmiş ay çiçek küspesi etrafına serbest halde 6-7 ad.1-1,5 cm.lik köstekler bağlanıyor. İğnelere mısır veya solucan takılırsa verim artabilir. Malzemecilerde hazır olarak satılıyor.
YAYLI OLTA:
Yay biçiminde hazırlanmış çakmak büyüklüğünde tellerin içine koku vermesi amacıyla hamur sıkılıyor. Ay çiçek küspesinde olduğu gibi köstekler takılıyor. İğnelere mısır veya solucan takılıyor.
KENDİR TOHUMU:
Kendir tohumları çok ufak, kaynatınca bile oltaya takılacak kadar olmuyor.
HAMUR:
Ekmek içi, mısır unu, un ile hazırlanıyor. Katkı maddesi olarak vanilya, karabiber, tuz, kakao, bal, zeytin yağı, çiçek yağı, bal, şeker, yumurta, akvaryum balık yemi, ayçiçeği küspe tozu, pekmez, misk-i amber,malzemecilerde satılan özel kokular v.s. kullanılabilir. Ekmek içiyle hazırlanan daha dayanıklı oluyor. Odunlu fırında pişmiş ekmek tercih edilmeli. Matador fırında pişmiş ekmeğin verimi düşük. Hazırlanan hamurların dayanıklı olması için hamuru karıştırırken içine pamuk katılabilir. İğneye takılacak kadar yuvarlak yemler hazırlanıp, 5 dk. sıcak suda pişirilirse uzun süre dağılmadan suda kalıyor.
ÇEKİRGE:
Çekirge yakalayıp takabilirsiniz.
CANLI BALIK ( GÜMÜŞ ):
Sazan irileştikçe vahşileşir. İri sazanların bulunduğu derin sulara atabilirseniz şansınız yüksek olur.
MISIR KÜSPESİ:
Ay çiçek küspesi gibi kullanılır.
MAKARNA:
Hafifçe haşlanmış düdük makarna kullanılıyor.
DANABURNU:
İri sazanlar için geçerli.
KURU ÜZÜM:
İri, siyah üzüm.
İRMİK:
Bulunduğunuz gölün suyuyla ıslatıp macun haline gelene kadar karıştırarak kullanın.
KAŞAR PEYNİRİ:
Küp halinde kesilip takabilirsiniz.
DUT:
Taze dut tercih edin eğer mevsim itibarı ile bulamazsanız kurusuda olur yalnız pekmezde bekletilmiş halde kullanırsanız şansınız kuvvetlenir.
PATATES:
Çiğ veya hafifçe haşlanmış olarak iğneye takabilirsiniz.
HUBUBAT:
(Kuru fasulye, bakla, bezelye,nohut vb.): İyice pişirip hamur halinde kullanabilirsiniz.
TAHIL:
(Buğday, arpa...): Küçük sazanlar bayılıyor. Ama, mısır taktığınız iğnenin ucuna geçirilebilir.
EVDE YAPILABİLECEK YEMLER

A- BASİT HAMUR

1 çay bardağı mısır unu
3 çay bardağı beyaz un
3 paket vanilya
1 Yumurta tamamı
1 çay bardağı kaynamış nane suyu
1 avuç toz şeker
YAPILIŞI
Bunları çiğnenmiş sakız kıvamına gelinceye kadar karıştır ufak toplar haline getirip kullanabilirsin.

B- BOİLİ

400 gr İrmik
200 gr Soya unu
200 gr Mısır unu
200 gr Süt tozu
8 veya 9 Yumurta
1 çay bardağı zeytin yağı
1 çay bardağı likit glikoz
4 ml konsantre vanilya aroması
1 çay kaşığı kırmızı gıda boyası
1 çay bardağı süt

YAPILIŞI:
İlk gruptaki unları bir kapta karıştırdıktan sonra ayrı bir kapta 8 adet yumurta boya glikoz ve aromayı çırpın sonra sıvı karışımdan diğerine azar azar dökerek yoğurun yoğururken zeytin yağı ve sütü ekleyin eğer fazla koyu bir kıvam olursa 9. yumurtayı kırın sonra hamurumuza şekil verip ( küçük misket şeklinde taneler ) kaynayan suya atıp 3 dakika kaynatın kaynar sudan aldıktan sonra soğuk su dolu bir kaba atın sonra buradan süzgeçle alıp havadar bir yerde bekletip dinlendirerek kullanın.

C- PEKMEZLİ PATATES

Patates haşlandıktan sonra kapalı bir kabın içine pekmezi ve patatesi koyup 1 gün bekletildikten sonra iğneye yem olabilecek büyüklükte kesin sazan bu yemin kokusuna bayılır.

D- PEKMEZLİ HAMUR YEMİ

Pekmez
250gr un
50gr mısır unu
1 paket vanilya
5 yumurta sarısı
Yarım çay bardağı şeker
çay bardağı süt
YAPILIŞI:
Bu karışımı karıştırıp yoğuruyoruz ( fazla ince veya kalın olmayacak şekilde ) oltaya takmak istediğimiz ebatlar halinde misketler yapıp kaynamakta olan pekmezli suda 3 dakika haşlıyoruz süzgeçle alarak 15 dakika dinlendirip kavanoza koyun.

E- TENDİRDİYOTLU HAMUR YEMİ

Buğday unu
Mısır unu
Vanilya
Yumurta sarısı
Tuz
Pamuk
Tendirdiyot
YAPILIŞI:
Az buğday unu,az mısır unu,az vanilya,yumurta sarısı,az tuz,az pamuk,az tendürtiyot bunları güzelce yoğur misket gibi yap kaynar suda 2 dakika haşlayıp bir süzgeçle alarak gölgede kurumaya bırakın 20 dakika sonra kullanmaya hazırdır.

F- SEHRİYEDEN YEM YAPILMASI

Bir paket Şehriyeyi bir kaba koyup kaynamış su ilave edin hamur gibi yoğurun sonra o hamurdan misket büyüklüğünde koparın sonra hepsini yeniden kaynar suya atın ardından bekletmeden soğuk suya atın sudan çıkardıktan sonra mısır unu ve vanilyaya bulayıp kapalı bir kaba koyun ( kurumaması için ) kullanıma hazırdır

G- BAKLİYATLI YEM

Kuru fasülye
Nohut
Kuru bakla
Bulgur
Pirinç
Mısır
Mercimek
Makarna veya şehriye
Un
Vanilya
İrmik
Yumurta
Az pamuk
Not : Çeşitleri evdeki bakliyat stoğuna göre artırabilirsiniz.
YAPILIŞI
Yukarıdaki kuru bakliyatların hepsinden az miktarda bir tencereye koyup kaynat sonra iyice kaynatılan bu karışımı iyice ezip püre haline getirip büyük bir kaba un,vanilya,irmik, miktara göre 1-2 yumurta ile hamur yap azda pamuk karıştırarak ( dağılmaması için ) ufak misketler haline getirerek kullanın.

H- ANASONLU MISIR YEMİ

Süt mısırı
Anason yağı
1 adet küçük kavanoz veya şişe

YAPILIŞI
Taze süt mısırını alıp tanelerini hazırladığınız kapalı kaba doldurun anason yağını üzerine döküp kapağını sıkıca kapatıp çalkalayın ve gölge bir yere koyun.Avlağınıza gittiğinizde bu yemi yemlediğiniz bölgede şamandıralı takımda kullanabilirsiniz.

I- SAZAN YAYI İÇİN YEM HAZIRLAMA

Civciv yemi
Mısır unu
Un
Koku için vanilya
Yumurta.
Anason yağı
Su

YAPILIŞI
Bunların hepsini az su ile karıştırın ( hamur kalın kıvamda olmalı ) elde ettiğiniz hamuru yayın içine sıkıştırın yumruk büyüklüğünde bir hamur topu haline getirin yaya bağladığınız iğneleri de hamura saplayın.

J- KUZU YEMİNDEN SAZAN YAYI İÇİN KÜSPE YAPIMI

4-5 kg kadar kuzu yemi
1-2 kg kadar mısır küspesi
2 kg bildiğimiz buğday unu
Sazan için kullanılan yay

YAPILIŞI
Önce kullanacağınız kadar kuzu yemini ıslatıp dağılmasını bekleyin yemler dağılınca bir miktar un ve mısır küspesini karıştırın az miktar su ilave ederek karıştırın ( hamur kalın kıvamda olmalı ) ve yayın içine sıkıştırın.

K- KUZU YEMİNDEN KÜSPE YEM YAPIMI

4-5 kg kadar kuzu yemi
1-2 kg kadar mısır küspesi
2 kg bildiğimiz buğday unu
Vanilya
Yumurta
YAPILIŞI:
Önce kullanacağınız kadar kuzu yemini ıslatıp dağılmasını bekleyin yemler dağılınca bir miktar un ve mısır küspesini karıştırın vanilya ve yumurtayı katıp az miktar su ilave ederek karıştırın ( hamur kalın kıvamda olmalı kulak memesi sertliğinde ) misket büyüklüğünde keserek kullanın.

SAZAN YEMLEME


Sazan avında yemleme önem kazanmaktadır. Olta atmadan önce bölgeyi yemlerseniz balıkları o bölgede sabit tutabilirsiniz. Yemleme için un, küspe, tarhana, tavuk yemi, buğday, mısır, topları veya taneleri kullanılabilir. Genelde mısırla yemleme yapılıyor. Yemlemede esas, balık doymayacak kadar, ama o bölgeden de ayrılmayacak kadar yemleme yapmaktır. Eğer mısır kullanılıyorsa, eski mısırla yemleme yapıp, oltaya taze mısır takmalıdır. Sazan ekşimiş eski mısırların arasından iğnedeki taze mısırı bulacaktır. Yemlemeyi tarhana ilede yapabilirsiniz. Tarhanayı hafifçe ıslatıp, top halinde oltayı atacağınız bölgeye atabilirsiniz. Kokusu cazip. Kurşun veya fırdöndüye yakın takabileceğiniz plastik veya telden hazırladığınız mazmozlama kafesinin içine koku verecek hamurlar takarak balıkları yemin bulunduğu yere doğru çekebilirsiniz.

YEMLEME İÇİN YEM HAZIRLANMASI

A- KUZU YEMİ İLE YEMLEME

3 kg kuzu yemi (hayvan yemi)
3 kg mısır
2 kg buğday
Şeker
Vanilya
İnce kadın çorabı veya tülbent

YAPILIŞI

Mısır ve buğdayı bir kapta kaynatın birazda şeker ve vanilya ilave edin (koku yapması için) bunları ayrı şişelere vb. kaplara koy avlağa gittiğinde ilk önce kaynattığın mısır ve buğdayları el veya sapan yardımı ile atabildiğin kadar uzağa at..
Alınan kuzu yemine bir kapta biraz su ilave et hamur kıvamında olacak ama sert olacak daha sonra yaptığın kuzu yemi su karışımını küçük toplar halinde göle at ama atarken dağılır derseniz ince kadın çorabı al ve bunu 3-4 parçaya böl bunların içine kuzu yemini koy ve gölete at hem dağılmaz atarken hem de attığında suyun dibine iner ve suyun altında koku yapar daha sonra oltalarını at ve balıkları beklemeye başla.
B- KUZU YEMİ İLE YEMLEME

2 – 3 Kilo kadar kuzu yemini alarak suya elle serperek yemleyebilirsiniz.

C- SARIMSAK YAĞLI MISIR YEMİ

Süt mısırı
Sarımsak yağı
1 adet küçük pet şişe veya kavanoz.

YAPILIŞI:
Taze süt mısırını alıp tanelerini hazırladığınız kapalı kaba doldurun sarımsak yağını üzerine döküp kapağını sıkıca kapatıp çalkalayın ve gölge bir yere koyun.Avlağınıza gittiğinizde bu yemi yemleme amacıyla kullanabilirsiniz.

D- KOKUŞMUŞ ET VS. İLE YEMLEME


Parçalanmış sardalya, kokuşmuş yemler, bayat yemler, peynir suyu ile bayat ekmek karışımı ile avlandığın yerde yemleme yaparak daha etkili sonuçlar alınabilir

E- ÇEŞİTLİ YEMLEMELER

Haşlanmış nohut bakliyat bunları tülbent e doldurup av sahasına koku yapılması için atabilirsiniz.
Hamurlar hamur için irmik un süt tozu yumurta tuzsuz çökelek haşlanmış yarma civciv yemi mısır unu ve şeker ile vanilya dan hazırlanabilir.
Dut kurusu hayvan gübresi vs gibi doğal koku yayıcıları bunlarda tülbent kadın çorabı gibi malzemenin içine konup suya atılılabilir.
NOT-1: Ava başlamadan yaklaşık yarım gün önce av sahasına bu yemleri uzaklı yakınlı atarak koku ile balığı av sahasına toplayabiliriz.
NOT-2: Bu yemler yaklaşık pinpon topu büyüklüğünde olarak hazırlanır suda yavaş çözünmeleri için de bir gün önceden kurutulur.

Son Not : ALINTIDIR !!!